Ben Zeynep Oktay. 1999 yılında Ankara'da doğdum ve burada büyüdüm. Şu anda lisans eğitimimin son senesindeyim. Haziran ayı itibariyle dört senedir okumakta olduğum Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olacağım. Çocukluğumdan beri hatırladığım en mutlu anılarım hep bir sofranın etrafındaydı. Kalabalık bayram sofraları, kutlama yemekleri, bir masada çorbadan tatlıya uzayan sohbetler... Yani yaşamak için yiyenlerin aksine yemek için yaşayanlardanım. Yaşım büyüdükçe çocukluğumda gördüğüm bu mutlu sofra anılarını sadece ailemle değil kendi yaş grubumda yaşamak istedim. Ve bu hayalim mutfak serüvenimi başlatan nokta oldu. Bu blogda yeni neslin bir üyesi olarak zaman zaman ailemden öğrendiğim zaman zaman ise kaybolmaya başlayan Türk mutfağı tariflerini deneyip sizlerle paylaşacağım. Böylece beraber hem Türk mutfağını yeni nesile yaklaştırırken hem de tam anlamıyla bir "öze dönüş" deneyimi yaşayacağız.
Bu fikirin ortaya çıkışının altında pek çok farklı ilham yatıyor. Kendimi bildim bileli mutfakta vakit geçirmeyi çok sevdim. Yemekle alakalı bir blog tutma fikri ilk olarak 2009 yapımı olan, başrollerini Meryl Streep ve Amy Adams'ın paylaştığı Julie and Julia filminden sonra hayallerimin bir parçası haline geldi. Daha sonrasında ailem sayesinde çok küçük yaştan itibaren çok seyahat etme fırsatım oldu. İtalya, İspanya, Fransa, Almanya, Finlandiya, İsveç, Rusya, Estonya, Tunus, Yunanistan, Hırvatistan ve daha pek çok yer... Bu seyahatlerin en en önemli yanı, ziyaret ettiğim her yeni ülkenin mutfağını keşfetme fırsatımın olmasıydı. Gezdiğim ülke sayısı arttıkça fark ettim ki mutfaklar bizi birleştiren kümülatif bir kültür oluşturuyor. Aynı bölgede olmasalar bile pek çok ülke aynı yemeğin varyasyonlarına sahip ve bunun altında büyük bir kültürel miras yatıyor. Bu blogdaki en büyük amacım defterlerde kalmış Türk mutfağı tariflerini kendi neslimle buluşturmak ve bunu Türk mutfağını kümülatif Dünya mirasının önemli bir parçası olarak ele alan bir bakış açısıyla yapmak. Bu yolculukta yıllardır içten içe kafamda yarattığım bu düşünceyi sizlerle paylaşmayı amaçlıyorum. Yemekler bizi bütünleştiriyor. Yemekler birbirinden farklı kültürleri bir araya getiriyor. Yemekler bizi bir masanın etrafında topluyor ve en önemlisi bizi yine bize döndürüyor. Beraber ilerleyeceğimiz bu yolculukta kendi kültürümüzün özlerini keşfederken ortak mirasın önemli parçası olduğumuzu göreceğiz. Ve her şeyden önemlisi bunu sevdiklerimizi bir masanın etrafında toplarken yapacağız. Şimdiden afiyet olsun... |